Bir yer düşünün...
Herkes sabah erkenden koşarak, keyifle geliyor çalışmaya.
Geç saatlere kadar çalıştıklarının, başkaları hatırlatınca farkına varıyorlar.
Herkes hiç durmadan çalışıyor...
Ama keyifle, gülerek, şakalaşarak. Ve çoğu birbirinin dilini bile anlamıyor.
Hepsi alanında usta ve buna rağmen birbirlerinden bir şeyler öğreniyor ve tecrübelerinden faydalanıyorlar.
Burada çok farklı milletten insanlar var. En tuhafı dilini hiç anlamadığınız bir insanla konuşmadan anlaşabiliyor hatta dost olabiliyorsunuz.
Evet hepsi usta ama herkes birbirine değer katıyor.
Öğrenciler, başka hiçbir yerde karşılaşamayacağı bir eğitimin, tecrübenin içinde buluyorlar kendilerini.
Her gün bu yoğun ve yorucu geçen çalışmaların ardından akşam düzenlenen konserlere hepsi katılıyor ve doyasıya eğleniyorlar.
Hemen her gün onları görmeye, hatırlarını sormaya gelen biri var. Hepsiyle sohbet eden, gülen biri. O kişiyle her an sokakta, konserlerde, etkinliklerde veya bir parkta da karşılaşabilirsiniz.
Konuklarıyla tek tek ilgilenen, ilçenin her köşesinde her an karşınıza çıkabilen o kişi Ahmet Ataç.
Evet Eskişehir’in en önemli sanat etkinliklerinden biri olan Uluslararası Eskişehir Pişmiş Toprak Sempozyumu burası.
10. kez toprağın binlerce yıllık hikayesine bu yıl 19 Eylül-2 Ekim tarihleri arasında sanatseverler ile değer kattılar.
Tepebaşı Belediye Başkanı Dt. AhmetAtaç: “Kentin önemli kimliklerinden biri olan tuğla ve kiremit sektörünü sahiplenmek; pişmiş toprağı sanatsal olarak değerlendirmek ve bu alandaki bilimsel çalışmaları bir araya getirmek gibi bir işlev üstleniliyor. Sempozyum süresince seramik ve fotoğraf sergileri, tuğla-kiremit sektöründe üretim yapan işletmelerin ürünlerinin yanı sıra, geleneksel üretim yapan üreticilerin ürün sergileri açılacak. Ayrıca, toprak kapta yemek yarışmaları düzenlenecek, akşam saatlerinde de sempozyum alanında konserler verilecek.” diyerek sempozyumun çok yönülüğünü de dile getirmiş oldu.
Herkes sabah erkenden koşarak, keyifle geliyor çalışmaya.
Geç saatlere kadar çalıştıklarının, başkaları hatırlatınca farkına varıyorlar.
Herkes hiç durmadan çalışıyor...
Ama keyifle, gülerek, şakalaşarak. Ve çoğu birbirinin dilini bile anlamıyor.
Hepsi alanında usta ve buna rağmen birbirlerinden bir şeyler öğreniyor ve tecrübelerinden faydalanıyorlar.
Burada çok farklı milletten insanlar var. En tuhafı dilini hiç anlamadığınız bir insanla konuşmadan anlaşabiliyor hatta dost olabiliyorsunuz.
Evet hepsi usta ama herkes birbirine değer katıyor.
Öğrenciler, başka hiçbir yerde karşılaşamayacağı bir eğitimin, tecrübenin içinde buluyorlar kendilerini.
Her gün bu yoğun ve yorucu geçen çalışmaların ardından akşam düzenlenen konserlere hepsi katılıyor ve doyasıya eğleniyorlar.
Hemen her gün onları görmeye, hatırlarını sormaya gelen biri var. Hepsiyle sohbet eden, gülen biri. O kişiyle her an sokakta, konserlerde, etkinliklerde veya bir parkta da karşılaşabilirsiniz.
Konuklarıyla tek tek ilgilenen, ilçenin her köşesinde her an karşınıza çıkabilen o kişi Ahmet Ataç.
Evet Eskişehir’in en önemli sanat etkinliklerinden biri olan Uluslararası Eskişehir Pişmiş Toprak Sempozyumu burası.
10. kez toprağın binlerce yıllık hikayesine bu yıl 19 Eylül-2 Ekim tarihleri arasında sanatseverler ile değer kattılar.
Tepebaşı Belediye Başkanı Dt. AhmetAtaç: “Kentin önemli kimliklerinden biri olan tuğla ve kiremit sektörünü sahiplenmek; pişmiş toprağı sanatsal olarak değerlendirmek ve bu alandaki bilimsel çalışmaları bir araya getirmek gibi bir işlev üstleniliyor. Sempozyum süresince seramik ve fotoğraf sergileri, tuğla-kiremit sektöründe üretim yapan işletmelerin ürünlerinin yanı sıra, geleneksel üretim yapan üreticilerin ürün sergileri açılacak. Ayrıca, toprak kapta yemek yarışmaları düzenlenecek, akşam saatlerinde de sempozyum alanında konserler verilecek.” diyerek sempozyumun çok yönülüğünü de dile getirmiş oldu.
On yıl boyunca pişmiş toprağı bilimsel, sanatsal ve sektörel yönden ele alan Pişmiş Toprak Sempozyumu, 2010 yılından bu yana aramızdan ayrılan değerli kişilerin anısına düzenleniyor.
Pişmiş Toprak Sempozyumu’nun
Dördüncüsü uçak kazasında kaybettiğimiz Anadolu Üniversitesi Öğretim Görevlisi Arp Sanatçısı Fatma Ceren Necipoğlu,
Altıncısı Ergin Orbey, Müşfik Kenter, Güngör Dilmen, Yedincisi Anadolu Üniversitesi Öğretim Üyesi Tarihçi Prof. Dr. Taciser Sivas,
Sekizincisi Soma’da kaybettiğimiz 301 madenci,
Dokuzuncusu ETİ’nin kurucusu Firuz Kanatlı’nın ‘ETİ anne’ lakaplı eşi Gülay Kanatlı anısına düzenlendi.
Sempozyumun onuncusu yani bu yılki Başak Kiremit'in Kurucusu Ali Rıza Karık anısına yapıldı.
Pişmiş Toprak Sempozyumu’nun
Dördüncüsü uçak kazasında kaybettiğimiz Anadolu Üniversitesi Öğretim Görevlisi Arp Sanatçısı Fatma Ceren Necipoğlu,
Altıncısı Ergin Orbey, Müşfik Kenter, Güngör Dilmen, Yedincisi Anadolu Üniversitesi Öğretim Üyesi Tarihçi Prof. Dr. Taciser Sivas,
Sekizincisi Soma’da kaybettiğimiz 301 madenci,
Dokuzuncusu ETİ’nin kurucusu Firuz Kanatlı’nın ‘ETİ anne’ lakaplı eşi Gülay Kanatlı anısına düzenlendi.
Sempozyumun onuncusu yani bu yılki Başak Kiremit'in Kurucusu Ali Rıza Karık anısına yapıldı.
Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç, pişmiş toprağı farklı yönleriyle ele alan Uluslararası Eskişehir Pişmiş Toprak Sempozyumunun özelliğini “Sempozyum, içeriği ve bu alanda özgün oluşuyla ülkemizde değil, dünyada tek olma özelliği taşıyor” şeklinde ifade etti.
Çin’den Almanya’ya katılım vardı.
Bu yıl sempozyuma katılan sanatçılar ve ülkeleri:
Almanya'dan Reinhard Keitel,
Tayland'dan Sayumporn Kasornsuwan,
Fransa'dan Ariane A. Coissieux,
Çin'den Wang Shengli,
Avusturya'dan Petra Lindenbauer,
Gürcistan'dan Nato Eristavi
Anadolu Üniversitesinden Prof. Bilgehan Uzuner,
Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesinden Yrd.Doç. Fuat Kökek,
Hacettepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Seramik ve Cam Bölümü Yrd. Doç. Hüseyin Özçelik,
Serdar Tekebaşoğlu, Burcu Karabey, Selami Torun.
Bir açık hava müzesine dönüşen Tepebaşı ilçemizde sempozyumda birçok etkinlik oldu. “Kent kültürü ve pişmiş toprak” konulu fotoğraf yarışması yapıldı.
Down sendromlu çocuklarımızın ve mahallelerdeki kadınlarımızın pişmiş kaplarda yaptıkları “yemek yarışmaları” düzenlendi. Çocuklarımızın ne kadar mutlu olduğunu tahmin edersiniz. Yerel mutfağımızın örnekleri, bu yemek tariflerinde hayat buldu. Çocuk atölyeleri, torna yarışmalarında keyifli anlar yaşandı. Yerel üreticilerin olduğu sokak da her gece dolup taştı. Konserler düzenlendi. Sempozyumun son gününde, yapılan bu eserler Tepebaşı’nda belirlenen yerlere montaj edildi.
Tüm eserlerin montajında Belediye Başkanımız Ahmet Ataç bulundu ve unutulmaz anlar yaşandı. Birbirinden değerli eserlerle kocaman bir açık hava müzesine dönüştü bile Tepebaşı ilçemiz.
Sempozyumun son gecesi düzenlenen törende konuşmaların ardından sempozyuma katılan tüm sanatçılara, çeşitli üniversitelerden gelen asistan öğrencilere ve sempozyuma büyük katkı sağlayan sponsorlara teşekkür plaketleri takdim edildi.
Kapanış töreni sonunda Alman sanatçı Reinhard Keitel, yaklaşık 1200 derecedeki fırını görsel bir şovla açtı. İzleyenlerin büyük heyecan yaşadığı gösteri sırasında sempozyumu yakından takip edenler ilk kez böyle bir ana tanık oldular.
Bu yıl sempozyuma katılan sanatçılar ve ülkeleri:
Almanya'dan Reinhard Keitel,
Tayland'dan Sayumporn Kasornsuwan,
Fransa'dan Ariane A. Coissieux,
Çin'den Wang Shengli,
Avusturya'dan Petra Lindenbauer,
Gürcistan'dan Nato Eristavi
Anadolu Üniversitesinden Prof. Bilgehan Uzuner,
Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesinden Yrd.Doç. Fuat Kökek,
Hacettepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Seramik ve Cam Bölümü Yrd. Doç. Hüseyin Özçelik,
Serdar Tekebaşoğlu, Burcu Karabey, Selami Torun.
Bir açık hava müzesine dönüşen Tepebaşı ilçemizde sempozyumda birçok etkinlik oldu. “Kent kültürü ve pişmiş toprak” konulu fotoğraf yarışması yapıldı.
Down sendromlu çocuklarımızın ve mahallelerdeki kadınlarımızın pişmiş kaplarda yaptıkları “yemek yarışmaları” düzenlendi. Çocuklarımızın ne kadar mutlu olduğunu tahmin edersiniz. Yerel mutfağımızın örnekleri, bu yemek tariflerinde hayat buldu. Çocuk atölyeleri, torna yarışmalarında keyifli anlar yaşandı. Yerel üreticilerin olduğu sokak da her gece dolup taştı. Konserler düzenlendi. Sempozyumun son gününde, yapılan bu eserler Tepebaşı’nda belirlenen yerlere montaj edildi.
Tüm eserlerin montajında Belediye Başkanımız Ahmet Ataç bulundu ve unutulmaz anlar yaşandı. Birbirinden değerli eserlerle kocaman bir açık hava müzesine dönüştü bile Tepebaşı ilçemiz.
Sempozyumun son gecesi düzenlenen törende konuşmaların ardından sempozyuma katılan tüm sanatçılara, çeşitli üniversitelerden gelen asistan öğrencilere ve sempozyuma büyük katkı sağlayan sponsorlara teşekkür plaketleri takdim edildi.
Kapanış töreni sonunda Alman sanatçı Reinhard Keitel, yaklaşık 1200 derecedeki fırını görsel bir şovla açtı. İzleyenlerin büyük heyecan yaşadığı gösteri sırasında sempozyumu yakından takip edenler ilk kez böyle bir ana tanık oldular.
Tecrübelerin paylaşıldığı, keyifli anların yaşandığı festivalin sonunda herkes çok hüzünlüydü.
Güzel anılar, tecrübeler, dostluklar...
Yurt dışından katılan sanatçılar ayrılırken gözyaşlarına hakim olamadı.
Teşekkürler Ahmet Başkan...
Güzel anılar, tecrübeler, dostluklar...
Yurt dışından katılan sanatçılar ayrılırken gözyaşlarına hakim olamadı.
Teşekkürler Ahmet Başkan...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder